28 Temmuz 2010 Çarşamba

Sabah kahvesi

Benim için sabah olan bu saatlerde günün ilk kahvesi anlamına gelir sabah kahvesi... Öncelikle uyanmanız gerekir, hafif bir mahmurluk da olmalı üstünüzde ama. Sizin için hazırlamışsa kahvenizi o ve eğer sert de yapmışsa tam da sevdiğiniz gibi, harikadır bu kahve. Olmadı kalkıp siz yaparsınız ona ve tabi ki kendinize. Yatağın bir ucunda siz, diğer ucunda o. Başlarsınız sohbete ve yahut sessizliğe, anın bozulmak zorunda oluşuna aldırmayarak. Belki o gün yapacaklarınızdan bahsedersiniz, belki de kahveyi eleştirirsiniz... O gelir, yine de güzel olmamış mı diye sorar, siz hayır dersiniz ve üzülür ve siz teselli edersiniz ve o kalkıp giyinir. Ben çıkıyorum der, bir yudum daha alırsınız siz ve izlersiniz anı, hareket anlamsızlaşır, sanki bir sürü fotoğraf ardı ardına çekilmiş gibi. Gitme demezsiniz, zaten o da gitmez, blöf yapacak kadar kurnaz değildir, saftır da hatta ve siz bu özelliğini sevip sevmediğinizi dahi bilmezsiniz, ne de olsa kahve bitmedi hala... Giyindikten sonra kahvesine devam eder, sert olmuş deyip bir sigara yakar. Evden çıkmak istemiyorum bugün dersiniz, müzik dinleyelim mi? Halbuki elinizde sadece birkaç plak vardır Coltrane'den ve o da bunu sevmez, dahası bilirsiniz de sevmediğini. Bencilsinizdir çok, kahveniz kadar yalnız, bir o kadar sert ve acı. O da bilir bunu, kendine sorar bu kahve neden bu kadar sert olmuş diye. My favorite things başlar çalmaya, evden çıkmak istemiyordum, ya sen? Ben isteksizdim-hayır yani herhangi bir şey istemiyordum- ya da isteyemeyecek kadar beceriksizdim. Kahvesini bitirdiğinde Coltrane çalıyordu hala his favorite things, son olarak çizmelerini de giydi, sabah kahvem de böyle bitti.

4 yorum:

  1. Hani neredeyse iş "Kahve"'yle sevişmeye varacakmış. İçki ve sigaradan sonra Kahve gelir bu gibi konularda.

    YanıtlaSil
  2. I think pugnax is just right. I have such life-sytle and just as he explains. Thank you, pugnax. Looking forward to your next entry.

    Paul

    YanıtlaSil
  3. Paul ya Türkçe biliyorsun anladığım kadarıyla ama yorumun için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
  4. Evet. Ben turkce ogreniyorum amerikada. Senin blogu okumak guzel. Lutfen yazilara devam.

    Paul

    YanıtlaSil