2 Temmuz 2010 Cuma

2 Temmuz 1993 - Utancın Yıldönümü

Bugün 2 Temmuz, bundan tam 17 önce bugün, Sivas'ta Pir Sultan Abdal  Şenlikleri için Sivas'a gelen aydınlarımız, bir takım dinciler ve Orta Çağ zihniyetindeki insancıklar tarafından Madımak Otelinde diri diri yakılmış,
çıkan yangında aralarında önemli halk ozanlarımız, şairlerimiz, sanatçılarımızın da olduğu 35 insanımız can vermiştir. Ünlü yazar Aziz Nesin ise bu yangından şans eseri kurtulabilmiştir.



Aslında bu konu hakkında yazmak istemiyordum, fakat geç de olsa bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim.

Düşünebiliyor musunuz, 20. yy'ın sonu Türkiye'sinde (dikkatinizi çekerim 20. yy, yıl 1993, 100 yıl önceki olay filan değil o gün doğmuş çocuk şu an daha reşit bile değil) belki de Avrupa'da görülen en son örneği Orta Çağ'da yaşanmış bir olay yaşanıyor ve 35 kişi bir hiç uğruna hem de bir takım yobazlar tarafından sırf Alevi oldukları için dinsiz damgası vurularak canlı canlı yakılıyor.

Aslında bu konu tamamiyle sosyolojik açıdan irdelenmeli ve bu konuda benim herhangi bir uzmanlığım olmadığı için tam manasıyla bunu açıklayabilceğimi sanmıyorum.  Burada da 2 tane sosyolog, olay yaşandığı tarihte ve sonrasında iki zıt kutupta yer alan 2 gazeteyi (Cumhuriyet ve Zaman) bu olaylara verdikleri tepkilere bakarak gayet güzel incelemişler okumanızı tavsiye ediyorum.

Ama olaya ben insan öldürmek açısından bakıyorum, dindar, iyi bir Müslüman olduğunu iddia eden bir takım şerefsizler denildiği üzere "Aziz Nesin peygambere hakaret eden Salman Rüştü'nün kitabını yayınladı." deyip
zaten ateist olduğu bilinen Aziz Nesin'den (ki sana ne lan adamın inancından inanmazsa inanmaz)
iyice nefret edip bunun sonucunda bir takım provakasyonlarla ve birilerinin üstü kapalı desteğiyle, böyle bir cinayet işlendi.

Olan oldu, artık ölmüşe çare bulunamaz. Suçlular da hak ettikleri cezayı almışlardır eminim. (Bu ciğeri beş para etmez sözde Müslümanları daha sonra Refahyol koalisyonunda adalet bakanlığı yapacak olan Şevket Kazan'ın yapması da ayrı bir ilginçtir.)

Durumun asıl vehameti, yıl olmuş 2010. Hala birileri bu katilleri masum gibi görüyor, göstermeye çalışıyor, yanan aydınlarımızı da bu insan bozuntularını provoke etti deyip suçu onlara atmakta bir sakınca görmüyor. He gülüm suçlu onlar, ne işiniz var sizin Sivas'ta Madımak'ta filan siz kimsiniz bir Alevi şairinin anma etkinliğini hem de şehirin merkezinde yapıyorsunuz. Sünni arkadaşları tabi kızdırırsınız ölmeyi hak ettiniz oh olsun canıma değsin. :(

Aslında kimse yazmamış ama bence asıl suçlu Pir Sultan Abdal'ın ta kendisi, böyle biri olmasaydı ne anma etkinliği olacaktı, anma etkinliği olmayacağı için de Sivas'ta bu kadar kişi toplanmayacaktı, ayıp yea.

Not: Şunu belirteyim ne Alevi'yim ne de solcu filan. Sadece ülkemizde henüz 17 yıl önce böyle bir insanlık ayıbının (insanlık ayıbı filan da değil aslında çünkü insanlık ayıbı olması için olayın faillerinin insan olabilmesi lazım) yaşanmış olması ve bu zihniyetin günümüzde var olmasından büyük utanç duyuyorum.

Bu zihniyet "siktir olup gitmediği" sürece Allah korusun yeni bir Sivas Katliamının yaşanması içten bile değil.

Son olarak şu belgeseli izlenmenizi tavsiye ediyorum. Başka Sivas olayları yaşanmaması dileğiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder