30 Haziran 2010 Çarşamba

"Gerçek Dostluğun" Tanımı - 1

 Dostluk; sabahın 4.30'unda uykusuz ve aç kalma pahasına kalkıp, okula gidip son bir kez güneşin doğuşunu orada, en değer verdiklerinle birlikte seyredebilmektir.

Primera Espada, 2010.




Bu kedileri tanımıyorum, konuyla
alakaları var diye koydum. Ayrıca
çok sevimliler kabul etmeliyim ki.

29 Haziran 2010 Salı

Spikerlik

Sanırım bu mesleği bilen çok az kişi var, gerçekten de. Bahsettiğim şey maç anlatımı. Oldukça basit gibi görünen ama gerçekten zor olan bir meslektir bu. Hızlı konuşma ve aktarma yeteneğinizin yüksek olması gerekir. Maalesef ki ülkemizde bu mesleği yeterlilikle yapabilecek kişi sayısı çok az, bu yazımda biraz bundan bahsedeceğim.

Tembellik - "Perezoso Primera"

Tembellik, belki de şu hayatta layıkıyla yaptığım şeylerden biridir. Öyle ya ne demiş Martin Luther King "Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse Micheangelo'nun resim yaptığı Beethoven'ın beste yaptığı veya Shakespeare'in şiir yaptığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürülsün ki gökteki ve yerdeki herkes durup Burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş desin."

İnternet Saati

Swatch adlı firmanın 1998'de (bana göre) sattığı saat sayısını arttırmak için saatlere koyduğu bir eklenti. İnternetin günümüzdeki gibi yaygın ve sık kullanılır olmadığı bir dönemi düşünecek olursak az da olsa ilgi çekmiş idi.

Tarih'ten Bir Sayfa


Tarih, kimimizin çok sevdiği ilgi duyduğu zevkli uğraş, kimimizin de köşe bucak kaçtığı nefret ettiği gereksiz bir bilgi yığını. İnsanlara tarih denildi mi genellikle bu iki şey kafalarında canlanır. (tabi bildiğimiz gün/ay/yıl şeklinde gösterileni saymazsak)

Nedir tarih, ne değildir ne olmadığını en azından bu sitede şu yandaki kitaptakilerden ibaret olmadığını ve olmayacağının garantisini verebilirim.


The Fountainhead



Türkçe'ye "Hayatın Kaynağı" adıyla çevrilen Ayn Rand romanı, antikolektivist bir manifesto. İki sene evvel bu zamanlarda okumuş olduğumu kütüphanemi düzenlerken hatırlayınca bir şeyler yazayım dedim. Nedir bu roman? Neden buraya yazmak istedim? Onu bu kadar önemli yapan nedir? Sadece bir roman mıdır içinde birkaç sevişme sahnesi geçen? Kısaca bunlara değineceğim.

Öncelikle Ayn Rand'dan başlayacağım. 1905 doğumlu Rus-Amerikan yazar, objektivizm adını verdiği sistemin kurucusu. En bilinen romanları The Fountainhead (1943) ve Atlas Shrugged'dır (1957).

Kitaba geçecek olursak, Howard Roark adlı kahramanın çabalayışıdır. Kitap Howard'ın ve arkadaşı Peter'ın üniversiteyi bitirmesiyle başlar. Aslında Howard, Peter'dan çok daha iyi bir mimardır, çok daha özgün ve yaratıcıdır. Peter ise hocalarının ve diğer mimarların etkisinde, korkak ve ünlü olmak isteyen bir mimardır. Çocukluktan beri arkadaş olan bu iki adamın yolları, yıllar ilerledikçe ayrılmaya başlamıştır. Peter kendine güzel bir kariyer hedeflerken Howard bildiğini okur, kimsenin dediklerine kulak asmaz ve üniversiteden uzaklaştırılır. Roman bu noktada başlar. Esasında sadece roman diyerek küçültmemek de lazımdır, nitekim salt bir roman değil, aynı zamanda ideal kahraman tipi yaratılarak okuyucuya sunulan bir manifestodur.

Sayfalar ilerledikçe Howard'ın, karşısına çıkan ve artarak devam eden onlarca sorunla nasıl baş ettiğini görürüz. Yeri geldiğinde para kazanmak, hayatta kalmak için en küçük projeleri bile alan, hatta inşaatta çalışan bir mimar oluverir. Ancak çizdikleri o kadar absurd'tür ki başta "medya", daha doğrusu o dönem için sadece gazeteler-ve özellikle Banner- adeta üstüne çullanır.

Amacım kitabın özetini okutmak değil de sadece tanıtmak olduğu için bu noktada romandaki olaylardan sıyrılıp manifesto niteliğini kazandırabilecek özelliklerine geliyorum. Objektivizm hakkında ilerleyen günlerde bir yazı daha yazacağım, şimdilik sadece kolektivizm-antikolektivizm çatışmasının üzerinde duralım.

Kitapta geçen dialoglarda yer yer üzerinde direkt olarak durulan bu iki kavram 30'lu ve 40'lı yıllarda Amerika'da ortaya çıkan bir tartışmadır. Kolektivizm bireyin değil, toplumun yararına olan şeyi olması gereken bulur, ona yatırım yapar. Bir şeyin estetik olması değil kullanışlı olması önemlidir. Antikolektivizm ise adından da anlaşıldığı üzere buna karşı çıkar, bireyi ön planda tutar. Birey toplumdan ve değer yargılarından sıyrılmalı, özgürleştirilmelidir.

Ayn Rand sıkı bir antikolektivisttir ve esasında Rusya'dan kaçmasının nedeni de budur. Amerika'ya giden gemiye binerken yeni bir hayata, sisteme ve hayallere adım atmıştır. Yaşamak istediği sisteme ailesinden ayrılma pahasına da olsa gitmiştir. Romanlarında da bu konuyu sıkça işler, daha doğrusu, zaten roman yazmasının da nedeni budur. The Fountainhead'i veya Atlas Shrugged'ı mühim yapan edebi yeterliliği değil felsefi dokundurmalarıdır. Kapitalizmin tek ideal olarak gösterildiği o yıllarda kapitalizme bir övgüdür. Aradan 67 yıl geçtikten sonra okumak da ayrı bir tat katıyor açıkçası.

Yazıma burada son verirken, yazın bir işi olmayıp kitap okumak isteyenlere bu kitabı öneririm.

28 Haziran 2010 Pazartesi

Hakkımızda










Primera Espada

Gerçek İsim :
Bilen biliyor zaten o yüzden şimdilik gereksiz.
Yaş:
"Espada"ların yaşları yoktur!?!
Yaşadığı Yer: Türkiye Hueco Mundo
Meslek: Valla lisede sürünüyorduk yakın zamana kadar, artık o bitti hayırlısıyla üniversite başlayacak artık. (mı?) Ama bu blog için konuşuyorsak yazarlık&editörlük.
Sevdikleri:
Anime/manga , tarih, sinema, spor, internet, ailem, arkadaşlarım, pc oyunları, müzik, sohbet, muhabbet, ekşi sözlük, çeviri yapmak, kendo vs.
Sevmedikleri: Klasik işte yalan, kibir, gereksiz/faydasız insanlar, 3. sınıf Türk dizileri, sabah programları, kendini bir bok sanan şebekler vs.
İletişim:
Mail: hipernova41@gmail.com MSN: dirknowitzki__41@hotmail.com (50 kız garantili MSN adresi, kişisel MSN adresi gereksiz şeyler için eklemezseniz sevinirim.)

Hakkımda:
Hakkımda yazacak ilgi çekici bir şey maalesef pek yok. Zaten bu blogu hayat hikayemi yazmak için açmadım. (oha yalana bak, kişisel blog deyip gayet kişisel olan kendim hakkında bilgi vermek istemiyorum) Aklıma doğru dürüst bir şey gelmedi gelirse güncellerim burayı olur biter ;)

------------------------------------------------------------------------------------------------------


Pugnax

Arkadaşlarımız kendisine ulaşamadığından (söylediklerine göre telefonu kapsama alanı dışındaymış) dolayı kendisi hakkında herhangi bir bilgi veremiyoruz. (Evet itiraf ediyorum aslında Pugnax nickiyle yazan da benim kalabalık gözüküp okuyucunun ilgisini çekmek için 2 tane hesap aldım öhm pardon yanlış oldu) En yakın zamanda kendisiyle irtibat kurup bilgi vermek isterse kişisel bilgilerini sitede yayınlayacağız. (En kirli çamaşırlarını hemi de nihahaha :P)

Gitmek

Gitmek... Bazen bir amaç uğruna, bazen eğlenmek için, bazen hayata ara vermek için... Nedeni her ne olursa olsun-olmayadabilir- insanı hayata bağlayan etkenlerden biri. Gezmek, eğlenmek, öğrenmek, fotoğraf çekmek, insanlarla konuşmak... hepsi güzel ve bir o kadar gerekli. Kışı küfrederek geçiren bünyeler için ise olmazsa olmazdır. Gittiğin yer, gördüklerin, konuştukların, hepsi sana bir şeyler daha katar. Değişimin özü olan hayat değiştirilmeye de mahkumdur.

Tatilin geldiği bu günlerde bol bol gezmenizi öneririm. Gezilerin para sorununa bağlanarak geçiştirildiği ülkemizde bu kültürün oluşması için uzun zaman geçecektir muhtemelen. Ama yine de gezmeye devam. Yolunuz açık olsun.

Haydi Hayırlısı...

Evettt, yaz gelmiş, havalar sıcak, ve biz sıkılıp patlarken, birden aklıma ne zamandır hayata geçirmek istediğim blog projesi geldi. bunu arkadaşımla (pugnax) daha önce de konuşmuştuk yaz gelsin yaparız falan diye, bu blog işi aklıma geldiğinde kendisiyle konuştum ve kendisi "aç beraber yazarız." dedi ve şimdi karşınızdayız.

Öncelikle söylemeliyim ki blog yönetme işinde ikimiz de biraz tecrübesiziz. Bu blog işlerinden bilhassa da HTML işlerinden anlayan insanların yardımına ihtiyacımız var. Hani yardım etmeseler bile internette falan bununla ilgili yol gösteren yerler söyleseler kafi.

Bu duyurudan sonra burada ne bulacağınızdan bahsedeyim. Bunun cevabını açıkçası ben de bilmiyorum, burası malum kişisel bir blog olacak, ikimiz de serbest olarak iyi bildiğimiz, ilgi duyduğumuz konular hakkında gelişi güzel yazacağız. Spor olur, tarih olur, müzik olur, sinema olur, deneme olur, bireysel konular olur, olur oğlu olur... Olmayacakları da söyleyeyim, 3. sınıf içi boş tartışmalar, herkesin yazdığı birbirinin aynısı konular, klişe dolu sözler vs. vs.

Son olarak yola her ne kadar 2 kişi başlasak da aramıza katılmak isteyenlere kapımız açık. Her türlü soru ve görüşlerinize de açığız.

Son olarak Espada ve Pugnax ne demek diye sorarsanız;

Espada: İspanyolcada kılıç anlamına gelmektedir.

Pugnax: Latincede kavgaya düşkün demektir.