29 Haziran 2010 Salı

Tarih'ten Bir Sayfa


Tarih, kimimizin çok sevdiği ilgi duyduğu zevkli uğraş, kimimizin de köşe bucak kaçtığı nefret ettiği gereksiz bir bilgi yığını. İnsanlara tarih denildi mi genellikle bu iki şey kafalarında canlanır. (tabi bildiğimiz gün/ay/yıl şeklinde gösterileni saymazsak)

Nedir tarih, ne değildir ne olmadığını en azından bu sitede şu yandaki kitaptakilerden ibaret olmadığını ve olmayacağının garantisini verebilirim.



Tarih; Grekçe'de "Historia" (malum bir çok dilde de bunun türevleri şeklinde mevcut) olarak "Araştırma, sorgulayarak elde edilen bilgi" manasına gelmektedir. Aslında etimolojisi bile tarihi çok doğru ve düzgün şeklinde özetlemekte.

Tarih bilmek için kesinlikle araştırmak gerekir, sorgulamak gerekir. Belki de insanların tarihten bu kadar nefret etmesinin sebebi onu tam bilmediği, kavrayamadığı içindir. Çünkü ülkemizde Tarih, tamamiyle ezberci bir takım bilgilerin aynı kalıplarla, yalan yanlış şekilde ve "geçmişini bilmeyen gelecekte var olamaz" gibi süper ultra klişeyle okutulmakta. (dikte edilmekte de denebilir)

Normalde en sevdiğim uğraşlardan biri olan tarih, lisede en sıkıcı ve en bayık derslerden biri oluveriyordu.
Ondan sonra da bir nesil tarihini bilmeden yaşıyor deyip duruyorlar. Öğrencilerinin sordukları sorulara net cevap veremeyen öğretmenler yüzünden çocuklar internette, televizyonda orda burda duyduğu kulak dolgunluğu şehir efsanelerini gerçekmiş gibi algılayıp başkalarına da öyle anlatıyorlar. (Benim de yanlış bildiğim bir çok şey vardır kesin, yanlış bildiğim şeyler konusunda beni uyarırsanız şimdiden teşekkürler)

Ülkemizde tarih bilinci nasıl oluşur deyip yazıyı daha da bayıklaştırmak istemiyorum, sadece historia'nın etimolojisini iyi kavrayıp onu uygulayıp, öğrencilere uygulatabilirsek daha iyi sonuçlar alırız.

Tabi işin bir de diğer boyutu var, acaba devlet yurttaşlarına sorgulatmamayı, koyunlaştırmayı amaçlıyor olabilir mi? Doğrudur, bu yüzden resmi tarih ile gayrı resmi tarih birbirinden bu kadar farklı denebilir. Bizim yapmamız gereken çok okumak ve sorgulayıcı olmak.

Son olarak bir kitap önerisinde bulunmak istiyorum bu konu hakkında, Emre Kongar'ın "Tarihimizle Yüzleşmek" adlı kitabı, RK'dan. Resmi tarihin yanlışlarını ve gerçekleri bu kitapta kendisi çok güzel özetlemiş.

Herkese bol Tarihli, bol okumalı ve bol araştırmalı günler.

1 yorum:

  1. tavsiye ettiğin kitap gayet güzel ve anlaşılabilir ama okuyacaklara bir not da ben ekleyeyim; her ne kadar Emre Kongar'ın kalemi/hocalığı herkese bir şeyler öğretebilse de biraz da "tarih"-nasıl algılarsanız- bilmek lazım.

    YanıtlaSil