25 Temmuz 2010 Pazar

Blog'a yazmak

Esasında ikimizin de kafasında vardı bu fikir uzun süreden beri değil mi espada? Sen sokmuştun benim aklıma ve benim de aklıma yatmıştı, yazacaktık işte kafamıza eseni. Esti de baya, yavaş yavaş artıyor yazdıklarımız. Bu artış devam ederken ben de bloga yazı yazmak hakkında sesli düşüneyim dedim, düşünmek isteyen buyursun içeriye.
Efendim öncelikle yazı yazmak, hele ki bunu internette yayınlayıp tanıdık tanımadık insanlara sunmak enteresan bir iş. Düşünsenize bir, siz kafanızdakini yazıyorsunuz, karşı taraf okuyor ve yahut okumuyor ve siz yine bunu bilmiyorsunuz. Oysa gündelik hayatta öyle mi? Konuşurken ya da dinlerken karşınızdakinin yüzüne bakarsınız, dinlemeseniz dahi dinlermiş gibi yaparsınız; ama sanal alem farklı... Adam boxerı ile ekranın karşısında oturup kafamdakileri okuyor. Dediğim gibi gerçekten enteresandır bu.

Blogu açarken karşılaştığımız temel soru şuydu: ne hakkında olacaktık? Amacımız illa ki kendimizi okutmak olmadığından bir bakıma rahattık, herkesin okuyabileceği spor ağırlıklı bir blog da açabilirdik; lakin yapmadık. İçimizi dökmek, biraz muhabbet etmek karşılıksız, belki de rahatlamak idi ihtiyacımız... Öyle de oluyor açıkçası, en azından şimdilik.

Konularımız çok olmasa da alakasız ve benim hoşuma giden temel özellik de bu. Bir yanda anime/manga bölümü, öteki yanda snooker... Ama işte dediğimiz gibi, biz ilgi duyuyoruz ve yazacağız.

Diğer bir mevzu da konuşacak bir şey olması, bir şey daha... Kendine iş çıkartmak da denebilir, keyifli bir iş...

Sesli düşünmem şimdilik sona erse de devamı gelecektir, hoşça kalın!

1 yorum:

  1. Valla noktasına virgülüne katılıyorum. Hani rep+ verebilsem vericem o derece. Gerçekten de dediğin gibi tek bir konuda yazabilirdik ne bileyim her gün internetteki zilyon tane birbirinin aynısı blogtan biri olmamak için çabalayıp duruyoruz ve başaracağımıza inanıyorum, az ama öz takipçimiz olsun yeter ayrıca.

    YanıtlaSil