4 Ağustos 2010 Çarşamba

ATTİLA İLHAN




2005 in bir sonbahar sabahı bir gazete geçmişti elime. Sürmanşette;

AN GELİR
ATTİLA İLHAN ÖLÜR!

yazıyordu ve ben Attila İlhan'ı büyük dikkatle okumaya o gün başlıyordum.

Baktım, araştırdım, okudum durmadan. Zamanla Divan Edebiyatıyla da ilgilenmeye başlayınca anlayabildim ne kadar büyük bir şair olduğunu. Bir şiirinin bir mısrası üstad Fuzuli'nin bütün aşk şiirlerinin ve hatta Divan Edebiyatında Gül ile Bülbül Şem ü Pervane nin ortaya çıkmasına neden olan düşüncenin özeti gibiydi.

'BEN SANA MECBURUM SEN YOKSUN'

Yine Divan Edebiyatında ki Aşık, Maşuk, Rakip üçlüsünü ne güzel anlatıyordu 'Üçüncü şahsın şiiri' ile. Günümüz kelimeleriyle müthiş imgeler yaratmıştı Divan Edebiyatı'nın kolaycı mazmunlarına isyan edercesine...Hele bir de 'kimi sevsem sensin' vardır ki çoğu Divan şairinin koca divanlarından iyidir bu şiir...

Sonuç olarak; Büyük şair Attila İlhan. Bana göre şairane söyleyişin son temsilcisi hatta. Aşağıya da 'Üçüncü şahsın şiiri' ni koydum belki biraz özlem giderir diye...


üçüncü şahsın şiiri

gözlerin gözlerime değince
felaketim olurdu ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem
öldüreceğimden korkardım
felaketim olurdu ağlardım
ne vakit maçka'dan geçsem
limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kus gibi gülerdi
bir rüzgar aklımı alırdı
sessizce bir cigara yakardım
kirpiklerini eğerdin bakardın
üşürdüm içim ürperirdi
felaketim olurdu ağlardım

aksamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felaketim olurdu ağlardım

1 yorum:

  1. güzel bir hatırlatma yazısı olmuş, ilerleyen günlerde daha uzun ve detaylı bir yazı bekliyoruz ama.

    YanıtlaSil